Bölüm 226: Kemik Et Birliği
"Bir aslan ya da kaplan kafatası heykeline benziyor, bu iki kişinin işbirliği yapmasını gerektiren söylenti mekanizması değil mi?" Fang Yuan'ın zihninde bir düşünce parladı.
"Bu heykelin dişlerine oyulmuş kelimeler var." Bai Ning Bing yeni bir keşifte bulundu ve ardından alçak bir sesle oymaları okumaya başladı: "İkizler tek bir zihinle, üç ruh birleşir. Kader ya da değil, zorlayıcı olma... Bu ne anlama geliyor?"
"Bu, buradaki mekanizmayı açmanın şifresi. İkizler, mekanizmayı açmak için iki kişinin birlikte çalışması gerektiği anlamına gelir. Üç ruh ise bir kişinin zihnini, avucunu ve gözünü gösterir." Fang Yuan anılarını hatırladı.
Bir insanın dört uzvu arasında en çevik olanı avuç içiydi; beş organı arasında en hızlısı gözleriydi; ve insanın zihni bir şimşek kıvılcımı kadar hızlı düşünebilirdi.
Bu nedenle onlara üç ruh denirdi.
"Gel, avucunu heykelin göz bebeklerinin üzerine koy."
Kafatası heykelinin gözlerinde yarı saydam, saf kırmızı bir mücevher vardı. Kırmızı taş büyük porselen kâseler kadar büyüktü ve Fang Yuan ile Bai Ning Bing'in figürlerini net bir şekilde yansıtıyordu.
Ancak, avuçlarını uzun süre kırmızı mücevher gözbebeklerinin üzerine koymalarına rağmen hiçbir değişiklik olmadı.
"Haha, sözlerin mantıklı ama yanlış olduğu ortaya çıktı." Bai Ning Bing, Fang Yuan'ı küçümsemek için eline geçen hiçbir fırsatı kaçırmadı.
Fang Yuan'ın ifadesi karardı; Bai Hua bu mekanizmayı önceki yaşamındaki anılarına göre anlatmış ve tarif etmişti. Mantıken doğru prosedür bu olmalıydı ama neden hiçbir değişiklik olmamıştı?
"Tek fikirli ikizler, üç ruh birleşti..." Fang Yuan mırıldandı, "Üç ruhun birleşmesi başarıldı, ama tek bir zihin, tek bir zihin..." Düşüncelerine devam ederken gözlerinde yavaşça parlak bir ışık belirdi.
Bu mekanizmayı açacak iki kişinin tek bir zihne ve tek bir kalbe sahip olması gerektiği mi söyleniyor?
Eğer öyleyse, o ve Bai Ning Bing birlikte çalışıyor olsalar bile, sadece durum tarafından zorlanmışlardı ve aslında kalpleri bölünmüştü, her birinin kendi planları vardı. 'Tek bir zihne' ulaşamamalarına şaşmamalı!
Bunu düşündüğünde, Fang Yuan Bai Sheng ve Bai Hua'ya tekrar bakmaktan kendini alamadı.
Sonuç olarak, bu kardeş çifti Fang Yuan tarafından bir kez daha tekmelenerek uyandırıldı.
"Kötü hırsızlar, ne istiyorsunuz?!" Bai Sheng uyandıktan sonra öfkeyle bağırdı.
Ancak Bai Hua artık ağlamıyordu, iki iri gözü derin bir nefretle Fang ve Bai'ye bakıyordu.
Fang Yuan onlara açıklama yapma zahmetine girmedi; doğrudan ikisinin avuçlarını tuttu ve onları ayrı ayrı bir çift kırmızı mücevher gözbebeğinin üzerine yerleştirdi.
Onlar gerçekten de kaderin belirlediği mirasçılardı, bu ikisinin küçük elleri kırmızı mücevhere dokunduğu anda parlak bir ışık yayıldı.
Çat, çat...
Kafatası yavaşça ağzını açtı ve ortaya kömür taşları ve kuru odunlardan oluşan büyük bir yığın çıktı.
Siyah kömür taşlarının ortasında basit görünümlü bir çömlek kap ve üzerinde bir parşömen duruyordu.
"Nedir bu?" Fang Yuan ikizleri gelişigüzel yere fırlattı, ardından parşömeni eline alıp okudu ve bir sonuca vardı.
Bu mirasın sahibi olan Gri Kemik Bilgin'in yüksek bir yeteneğe sahip olmadığı ortaya çıktı; bu nedenle hayatı boyunca xiulian uygulaması konusunda sıkıntı çekmiş.
Hayatı boyunca tüm çabasını bir Gu Ustasının hızlı bir şekilde xiulian uygulamasına yardımcı olabilecek bir Gu türünü araştırmak için harcamış.
Zaten xiulian uygulamasına yardımcı olan birçok Gu solucanı vardı; en tipik olanı likör solucanıydı. Ancak, bu Gu solucanları çoğunlukla çok nadirdi ve yaygınlaştırılmaları çok zordu.
Gri Kemik Bilgin'in arzusu büyüktü, yaygın olarak kullanılabilecek mükemmel bir Gu solucanını araştırmak ve rafine etmek istiyordu.
Ancak, ömrünün sonuna geldiğinde bile, sayısız başarısızlıktan sonra bile başarıya ulaşamadı.
Hayatının son dönemecinde, belki de cennet ona acıdı, beyaz kemik dağı mirasını kurarken, aniden son derece dahiyane bir aydınlanma yaşadı.
Belirli Gu solucanlarının yardımı olmadan bir Gu ustasının xiulian'ını hızlı bir şekilde yükseltmenin ana yöntemi neydi?
Bir büyüğün ilkel özünü aktarmasına izin vermekti.
Daha önce Qing Mao dağında Gu Yue Chi Cheng, büyükbabası Gu Yue Chi Lian'dan rafine edilmiş ilkel özü alarak böyle bir yardım almıştı.
Ancak, bu hareketin büyük bir dezavantajı vardı.
Farklı ilkel özlerin karışımıydı, açıklık duvarlarını yıkamak ve rafine etmek için bir büyüğün daha yüksek dereceli ilkel özüne güvenmek, açıklıkta onun aurasını bırakacak ve bir Gu Ustasının gelecekteki gelişiminin büyük ölçüde kısıtlanmasına neden olacaktı.
Tabii karışık aurayı temizlemek için temizleyici su Gu kullanılmadığı sürece.
Ancak, arındırıcı su Gu da nadir bulunan bir Gu idi ve sıradan Gu Ustaları bunu elde etmekte zorlanırdı. Daha yaşlı seviyedeki karakterler bile şansa güvenmek veya muazzam bir bedel ödemek zorunda kalırdı.
Dolayısıyla, aktarım yöntemi de yaygın olamazdı.
Bu nedenle, Gri Kemik Bilgin harika bir konsept düşündü.
Eğer başkalarının ilkel özünü Gu Ustasının ilkel özüne dönüştürebilen bir Gu olsaydı, bu, aktarımdan sonra karışık aura olmayacağı anlamına gelmez miydi?
Bir dizi deneme yapmaya başladı ve olasılıkların çoğunu eledikten sonra, başarı olasılığı en yüksek olan bir plan yaptı.
Bu deneyin adı - "Kemik Eti Birliği Gu" idi.
Parşömende yazılı olan buydu: Bu Gu'yu rafine etmek için iki Gu Ustası birlikte çalışmalıdır. Ve bu iki Gu Ustasının kan bağı olmalıdır; Ebeveynler ve çocuklar veya ikizler. Kan bağına dayanarak ilkel öz dönüştürülebilirdi.
Ancak Gri Kemik Bilgin'in bu kavramı uygulamaya koymak için yeterli zamanı yoktu. Hazırlıkların çoğunu yaptıktan sonra, ancak son noktada çaresizce durabildi.
Her ne kadar iki takma adı olsa da, kendisi yalnızca bir kişiydi. Eksik olan şey, kriterleri karşılayan iki Gu Ustasıydı.
Parşömen üzerindeki son içerik Gri Kemik Bilgin'in sonsuz pişmanlığını açıkça ortaya koyuyordu.
Hazırlıkları yeniden yapmak için yeterli zamanı yoktu ve sadece bu planı geride bırakabilirdi. Eğer kaderli biri bu noktaya gelip mekanizmayı açabilir ve bu parşömeni görebilirse, bu koşulları karşılayan Gu Ustalarının ortaya çıktığı anlamına gelirdi!
"Denemekten zarar gelmez, sonuç ne olursa olsun, lütfen bunu mezar taşıma iletin." Parşömendeki bu sözler Gri Kemik Bilgin'in bir ömür boyu süren takıntısını içeriyordu.
Fang Yuan'ın üzerine bastığı bu piramidin Gri Kemik Bilgin'in mezarı olduğu ortaya çıktı.
Yine de denemeye gerek yoktu, Fang Yuan kemik eti birliği Gu fikrinin başarılı olduğunu zaten biliyordu. Çünkü önceki yaşamında, Bai Sheng ve Bai Hua - bu ikili xiulian uygulamasına güvenerek - doğru yolun ikiz yıldızları haline gelmiş ve beşinci seviye xiulian uygulamaları ile Bai Klanı'nın gücünü zirveye taşımışlardı.
Ancak, şimdi Fang Yuan için oldukça sıkıntılıydı.
Başlangıçta kemik eti birliği Gu'nun bitmiş bir ürün olduğunu düşünmüştü. Ancak aslında, henüz rafine edilmemişti ve yarı bitmiş bile sayılamazdı.
Dahası, o ve Bai Ning Bing bu kemik eti birliği Gu'sunu rafine etmek için gerekli koşulları yerine getirmiyorlardı.
Tabii Gu Yue Fang Zheng burada olmasaydı.
O zaman bile, bu kemik eti birliği Gu'sunun rafine edilmesi iyi sonuç vermeyebilirdi.
Parşömen üzerindeki açıklamaya göre, kemik eti birliği Gu'su bir dizi Gu'dan oluşuyordu ve tek bir Gu türüne atıfta bulunmuyordu. Bu Gu'yu rafine eden iki Gu Ustası arasındaki duygular ne kadar derin olursa, rafine edilen kemik eti birliği Gu'sunun kalitesi de o kadar iyi olurdu.
Fang Yuan ve Fang Zheng arasındaki ilişkiye bakılırsa, rafine kemik eti birliği Gu'su kesinlikle mükemmel olmayacaktı.
Fang Yuan'ın önceki yaşamında, bu kemik eti birliği Gu'su elbette Bai Sheng ve Bai Hua tarafından rafine edilmişti. Ancak, ikisi de derin duygular beslemiş olsalar da, henüz Gu Ustası olmamışlardı ve bu nedenle kriterleri yerine getiremiyorlardı.
Kemik eti birliği Gu, Fang Yuan'ın bu mirastaki en önemli hedefiydi. Malzemeler ve demirhane Gri Kemik Bilgin tarafından zaten iyi bir şekilde hazırlanmıştı, eksik olan tek şey son adımdı; arıtma.
Vazgeçmek mi? Fang Yuan elbette vazgeçmek istemiyordu.
Öte yandan, rafine etmek için, rafine etme koşullarının karşılanmadığından bahsetmeyelim, hala peşlerinde bir grup güçlü uzman vardı.
Zaman daralıyordu, Fang Yuan dişlerini sıktı ve risk almaya karar verdi.
O ve Bai Ning Bing kriterlerin yalnızca yarısını karşılıyordu ama Bai Sheng ve Bai Hua diğer yarısını karşılıyordu. Dördü birlikte çalışırsa belki başarı için bir umut olabilirdi.
"Gelin, yardım edin." Fang Yuan kafatası heykelindeki kuru odunları tutuşturmaya başladı.
Ateş anında yükseldi ve öfkeyle yandı.
"Onu zorla rafine etmeyi mi planlıyorsun?" Bai Ning Bing şok oldu, "Bu mantıklı bir seçenek olamaz."
Böyle söylemesine rağmen, yine de hamlesini yaptı ve avucunu kırmızı mücevher gözbebeğinin üzerine koyarak ilkel özünü içine döktü.
Alev alev yanan ateşin rengi aniden turuncudan ürkütücü maviye dönüştü.
Çömlek kap ateşte kavruldu; kış uykusundaki birkaç Gu solucanı sıcaktan uyandı ve çılgınca debelenmeye başladı. Çömlek kap sürekli sallanıyordu ama herhangi bir hasar yoktu.
Arıtma adımları karmaşık değildi, Fang Yuan ve Bai Ning Bing dönüşümlü olarak ilkel özlerini döktüler.
Kısa süre sonra son kritik noktaya ulaştılar.
Bu adımda iki Gu Ustasının taze etleri gerekiyordu ve bu etler arıtılmak üzere ateşe atılacaktı. Parşömende ateşe ne kadar çok et atılırsa etkilerinin o kadar iyi olacağı açıkça belirtiliyordu.
"Neyse ki et-kemik Gu'muz var; birkaç parça et kesmek sorun olmaz." Bai Ning Bing tam harekete geçmek üzereydi ki Fang Yuan tarafından durduruldu.
"Yavaşla, daha iyi bir fikrim var."
Bai Ning Bing, Fang Yuan'ın görüş alanından ikizler Bai Sheng ve Bai Hua'yı takip etti.
"Gerçekten de bu noktada modifikasyonla oynamak mı istiyorsun?" Fang Yuan'ın niyetini anlayan Bai Ning Bing'in gözlerinde rahatsız bir bakış parladı.
"Sen, ne istiyorsun?!" Bai Sheng kız kardeşini arkasından korurken, birdenbire üzerlerine bir felaketin geldiğini hissetti ve bu durum onun endişeli ve panik içinde hissetmesine neden oldu.
Fang ve Bai Gu solucanlarını rafine ederken, bir başkasının doğrama tahtasındaki et veya balık olarak, kaçamayacaklarını biliyorlardı, bu nedenle itaatkâr bir şekilde kenarda durup klan üyelerinin kurtarmaya gelmesini bekliyorlardı.
Ancak şimdi Bai Sheng muazzam bir pişmanlık duyuyordu!
"Fedakârlıklarınız tamamen yeni bir Gu solucanı türünü ortaya çıkaracağı için onur duymalısınız. Kıdemli Gri Kemik bile cehennemde olduğunu bilse kendini mutlu hissederdi, değil mi?" Fang Yuan şeytani bir sırıtışla kardeşlere doğru ilerledi.
"Kardeşim, kaç!" Bai Sheng, Fang Yuan'a doğru hücum edip bacağını kavramadan önce bağırdı.
"Ağabey!" Bai Hua'nın gözlerinden yaşlar boşandı ve tam tereddüt ettiği sırada Fang Yuan çoktan Bai Sheng'i bayıltmıştı.
Fang Yuan'ın kendisine yaklaştığını gören küçük kızın kalbine büyük bir korku yayıldı.
Arkasını döndü ve koşmaya başladı ama Fang Yuan'dan nasıl daha hızlı olabilirdi ki?
Fang Yuan tarafından çabucak yakalandı, kalbi çöktü ve boş yere çırpınıp feryat etti: "Anne, neredesin?"
Fang Yuan onu da bayıltırken yüzünde kayıtsız bir ifade vardı.
Her şey ustalıkla yapılmıştı; bu iki kardeşin üzerindeki tüm giysileri çıkardı, sonra da her birinin elinde birer tane taşıyarak ateşe attı.
Ateşe atıldıkları anda sıcaktan dolayı hemen uyandılar, çılgınca kaçmaya çalışırken şiddetli bir acı onlara saldırdı.
İkisi de çaresizce çırpınırken uzuvları çılgınca hareket ederek ateşten dışarı atladı.
Fang Yuan onları tekrar ateşin içine atmadan önce soğuk bir şekilde homurdandı.
Parşömen taze et gerektirdiğini belirtiyordu, bu nedenle Fang Yuan onları tekmeleyerek öldürmek istemedi. Bu nedenle, onları tekmeledikten sonra, tekrar tekmelemeden önce tekrar dışarı kaçtılar.
Bu durum Bai Sheng ve Bai Hua sonunda yanarak ölene kadar tekrar tekrar devam etti.
Vücutları yavaş yavaş erirken mumu andırıyordu; ateş ürkütücü maviden kızıl kan rengine dönüştü.
Ancak, ateşin dönüşümü yavaşladı ve kırmızımsı-mor renge dönüşmedi.
Parşömende, bu adımın başarılı sayılabilmesi için ateşin renginin kırmızımsı-mora dönüşmesi gerektiği belirtilmişti.
"Ne yapmalı?" Bai Ning Bing'in kaşları çatıldı; Gu arıtma işlemi başarısız olursa Gu Ustaları da tepki alacaktı.
Fang Yuan'ın zihni turbo hızında çalıştı: "Bai Sheng ve Bai Hua kaderin mirasçılarıydı, neden başarısız oldu? Görünüşe göre Gu Ustası olmadıkları için bir tutarsızlık vardı. Eğer öyleyse, tekrar denemeliyiz!"
Fang Yuan hiç tereddüt etmeden tusita çiçeğini aktive ederek keskin bir bıçak çıkardı.
Ön kolunu gerdi ve kesti, kan hızla akmaya başladı ve kendi etini şimdi bir insan boyundan daha yüksekte yanan ateşe fırlattı.
"Sıra sende." Bunu yaptıktan sonra keskin bıçağı Bai Ning Bing'e fırlattı.
"İşe yarayacağından emin misin?" Bai Ning Bing bir süre tereddüt ettikten sonra benzer şekilde bıçağı ön koluna saplamak için kullandı. Ancak, buzdan kasları nedeniyle bıçak buzu kesiyor gibi görünüyordu.
Başka çaresi kalmayan Bai Ning Bing, testere altın kırkayak diye seslendi ve bir parça et kesti.
Eti ateşin içine düştüğünde, ateş hemen kırmızımsı-mora döndü.
"Güzel, başarı ya da başarısızlık buna bağlı! İlkel özümüzü birlikte dökmeliyiz." Fang Yuan bu manzara karşısında çok sevindi.
İkisi aynı anda ilkel özlerini kırmızı mücevher gözbebeklerine döktü; mekanizma, alevleri yutan bir kemik canavarı gibi yavaşça kapanmaya başladı.
İki sıra diş bir araya geldi ve çeneler sıkıca kapandı; alev içeriden yanmaya devam ederek kafatasını kızıl bir tona kavurdu.
Bang! Çömlek kap patlamış gibi görünüyordu.
Bütün kafatası sarsıldı.
Fang ve Bai ancak bu sesi duyduktan sonra ellerini bıraktı.
Fang Yuan elini Bai Ning Bing'e doğru uzatırken harekete yakından baktı.
Hiçbir şey söylemedi ama Bai Ning Bing, Fang Yuan'ın ne istediğini zaten biliyordu.
Homurdandı ama durumu düşününce et-kemik Gu'yu Fang Yuan'a vermekten başka çaresi yoktu.
Kendisi Gu solucanlarını anında rafine etme yeteneğine sahip değildi ama Fang Yuan bunu yapabilirdi.
Et-kemik Gu, İlkbahar Sonbahar ağustosböceğinin aurası altında biraz bile direnmedi ve anında rafine edildi.
Ancak, Fang Yuan onu rafine etmesine rağmen, düşük xiulian uygulaması nedeniyle kullanamadı. Böylece, onu tekrar Bai Ning Bing'e verdi.
Bai Ning Bing onu aldı ve hemen etkinleştirdi; turuncu bir parıltı ön kolundaki yarayı kapladı ve neredeyse anında deri ve et büyüdü ve yarası tamamen iyileşti!
Bununla birlikte, Bai Ning Bing'in üçüncü derece tepe aşaması ilkel özü de anında yüzde yirmi oranında azaldı!
Et-kemik Gu'nun dezavantajı, büyük miktarda ilkel özün anında tüketilmesini gerektirmesiydi. Eğer bu Fang Yuan'ın yeşil bakır ilkel özü olsaydı, ilkel denizi tamamen kurusa bile onu aktive edemezdi.
Ardından, Bai Ning Bing Fang Yuan'ı iyileştirdi.
Fang Yuan'ın yüzü solgundu, kanamasını kısa sürede durduracak buz kasları yoktu, bu yüzden çok kan kaybetmişti.
Ön kollarındaki yaralar iyileşmişti ama acıları hâlâ eskisi kadar şiddetliydi ve kalpleri acıdan titriyor, hatta başları dönüyordu!
Ancak ikisinin de demir gibi bir iradesi vardı, bu kadar acıya rağmen yüz ifadeleri değişmedi ve yoğun acıya zorla dayandılar.
Bir anda kafatası yavaşça açıldı; ateş çoktan yok olmuştu.
Ne çömlek kabın ne de Bai Sheng ve Bai Hua'nın cesetlerinin izi kalmıştı.
Fang Yuan'ın görüş alanında iki Gu solucanı belirdi.
Biri yeşil, diğeri kırmızıydı; iki yeşim bilezik gibi birbirlerine bağlanmışlardı ve havada süzülürken sessizce sıcak bir parıltı yayıyorlardı.
"Bu kemik eti birliği Gu mu?" Fang Yuan dikkatlice incelemeye zaman ayırmadan onu aldı ve anında rafine ederek açıklığına depoladı.
"Hadi gidelim!" Platformdan aşağı uçtu ve salonun sonunda beliren yeni gizli tünele koştu.
Kısa bir süre sonra Bai Klanı Gu Ustaları bu salona geldi.
"Birisi burada bir Gu rafine etmiş!" Havada kalan aura yaşlıların ifadelerinin değişmesine neden oldu.
"Bakın, iki genç ustanın kıyafetleri var." Kısa süre sonra yüksek platformda Fang Yuan tarafından yırtılmış çocuk kıyafetleri buldular.
Bunu gören Bai Klanı Lideri'nin kalbine yoğun bir kötü his çöktü ve neredeyse bayılmasına neden olacaktı.
Bağlantı kurmaya bile cesaret edemedi.
"Kovalayın onları! Çok uzağa gitmiş olamazlar, çocuklarım kesinlikle onlarla birlikte!" Bai Klan Lideri bağırdı, iki gözü kan çanağına dönmüştü.
"Bir aslan ya da kaplan kafatası heykeline benziyor, bu iki kişinin işbirliği yapmasını gerektiren söylenti mekanizması değil mi?" Fang Yuan'ın zihninde bir düşünce parladı.
"Bu heykelin dişlerine oyulmuş kelimeler var." Bai Ning Bing yeni bir keşifte bulundu ve ardından alçak bir sesle oymaları okumaya başladı: "İkizler tek bir zihinle, üç ruh birleşir. Kader ya da değil, zorlayıcı olma... Bu ne anlama geliyor?"
"Bu, buradaki mekanizmayı açmanın şifresi. İkizler, mekanizmayı açmak için iki kişinin birlikte çalışması gerektiği anlamına gelir. Üç ruh ise bir kişinin zihnini, avucunu ve gözünü gösterir." Fang Yuan anılarını hatırladı.
Bir insanın dört uzvu arasında en çevik olanı avuç içiydi; beş organı arasında en hızlısı gözleriydi; ve insanın zihni bir şimşek kıvılcımı kadar hızlı düşünebilirdi.
Bu nedenle onlara üç ruh denirdi.
"Gel, avucunu heykelin göz bebeklerinin üzerine koy."
Kafatası heykelinin gözlerinde yarı saydam, saf kırmızı bir mücevher vardı. Kırmızı taş büyük porselen kâseler kadar büyüktü ve Fang Yuan ile Bai Ning Bing'in figürlerini net bir şekilde yansıtıyordu.
Ancak, avuçlarını uzun süre kırmızı mücevher gözbebeklerinin üzerine koymalarına rağmen hiçbir değişiklik olmadı.
"Haha, sözlerin mantıklı ama yanlış olduğu ortaya çıktı." Bai Ning Bing, Fang Yuan'ı küçümsemek için eline geçen hiçbir fırsatı kaçırmadı.
Fang Yuan'ın ifadesi karardı; Bai Hua bu mekanizmayı önceki yaşamındaki anılarına göre anlatmış ve tarif etmişti. Mantıken doğru prosedür bu olmalıydı ama neden hiçbir değişiklik olmamıştı?
"Tek fikirli ikizler, üç ruh birleşti..." Fang Yuan mırıldandı, "Üç ruhun birleşmesi başarıldı, ama tek bir zihin, tek bir zihin..." Düşüncelerine devam ederken gözlerinde yavaşça parlak bir ışık belirdi.
Bu mekanizmayı açacak iki kişinin tek bir zihne ve tek bir kalbe sahip olması gerektiği mi söyleniyor?
Eğer öyleyse, o ve Bai Ning Bing birlikte çalışıyor olsalar bile, sadece durum tarafından zorlanmışlardı ve aslında kalpleri bölünmüştü, her birinin kendi planları vardı. 'Tek bir zihne' ulaşamamalarına şaşmamalı!
Bunu düşündüğünde, Fang Yuan Bai Sheng ve Bai Hua'ya tekrar bakmaktan kendini alamadı.
Sonuç olarak, bu kardeş çifti Fang Yuan tarafından bir kez daha tekmelenerek uyandırıldı.
"Kötü hırsızlar, ne istiyorsunuz?!" Bai Sheng uyandıktan sonra öfkeyle bağırdı.
Ancak Bai Hua artık ağlamıyordu, iki iri gözü derin bir nefretle Fang ve Bai'ye bakıyordu.
Fang Yuan onlara açıklama yapma zahmetine girmedi; doğrudan ikisinin avuçlarını tuttu ve onları ayrı ayrı bir çift kırmızı mücevher gözbebeğinin üzerine yerleştirdi.
Onlar gerçekten de kaderin belirlediği mirasçılardı, bu ikisinin küçük elleri kırmızı mücevhere dokunduğu anda parlak bir ışık yayıldı.
Çat, çat...
Kafatası yavaşça ağzını açtı ve ortaya kömür taşları ve kuru odunlardan oluşan büyük bir yığın çıktı.
Siyah kömür taşlarının ortasında basit görünümlü bir çömlek kap ve üzerinde bir parşömen duruyordu.
"Nedir bu?" Fang Yuan ikizleri gelişigüzel yere fırlattı, ardından parşömeni eline alıp okudu ve bir sonuca vardı.
Bu mirasın sahibi olan Gri Kemik Bilgin'in yüksek bir yeteneğe sahip olmadığı ortaya çıktı; bu nedenle hayatı boyunca xiulian uygulaması konusunda sıkıntı çekmiş.
Hayatı boyunca tüm çabasını bir Gu Ustasının hızlı bir şekilde xiulian uygulamasına yardımcı olabilecek bir Gu türünü araştırmak için harcamış.
Zaten xiulian uygulamasına yardımcı olan birçok Gu solucanı vardı; en tipik olanı likör solucanıydı. Ancak, bu Gu solucanları çoğunlukla çok nadirdi ve yaygınlaştırılmaları çok zordu.
Gri Kemik Bilgin'in arzusu büyüktü, yaygın olarak kullanılabilecek mükemmel bir Gu solucanını araştırmak ve rafine etmek istiyordu.
Ancak, ömrünün sonuna geldiğinde bile, sayısız başarısızlıktan sonra bile başarıya ulaşamadı.
Hayatının son dönemecinde, belki de cennet ona acıdı, beyaz kemik dağı mirasını kurarken, aniden son derece dahiyane bir aydınlanma yaşadı.
Belirli Gu solucanlarının yardımı olmadan bir Gu ustasının xiulian'ını hızlı bir şekilde yükseltmenin ana yöntemi neydi?
Bir büyüğün ilkel özünü aktarmasına izin vermekti.
Daha önce Qing Mao dağında Gu Yue Chi Cheng, büyükbabası Gu Yue Chi Lian'dan rafine edilmiş ilkel özü alarak böyle bir yardım almıştı.
Ancak, bu hareketin büyük bir dezavantajı vardı.
Farklı ilkel özlerin karışımıydı, açıklık duvarlarını yıkamak ve rafine etmek için bir büyüğün daha yüksek dereceli ilkel özüne güvenmek, açıklıkta onun aurasını bırakacak ve bir Gu Ustasının gelecekteki gelişiminin büyük ölçüde kısıtlanmasına neden olacaktı.
Tabii karışık aurayı temizlemek için temizleyici su Gu kullanılmadığı sürece.
Ancak, arındırıcı su Gu da nadir bulunan bir Gu idi ve sıradan Gu Ustaları bunu elde etmekte zorlanırdı. Daha yaşlı seviyedeki karakterler bile şansa güvenmek veya muazzam bir bedel ödemek zorunda kalırdı.
Dolayısıyla, aktarım yöntemi de yaygın olamazdı.
Bu nedenle, Gri Kemik Bilgin harika bir konsept düşündü.
Eğer başkalarının ilkel özünü Gu Ustasının ilkel özüne dönüştürebilen bir Gu olsaydı, bu, aktarımdan sonra karışık aura olmayacağı anlamına gelmez miydi?
Bir dizi deneme yapmaya başladı ve olasılıkların çoğunu eledikten sonra, başarı olasılığı en yüksek olan bir plan yaptı.
Bu deneyin adı - "Kemik Eti Birliği Gu" idi.
Parşömende yazılı olan buydu: Bu Gu'yu rafine etmek için iki Gu Ustası birlikte çalışmalıdır. Ve bu iki Gu Ustasının kan bağı olmalıdır; Ebeveynler ve çocuklar veya ikizler. Kan bağına dayanarak ilkel öz dönüştürülebilirdi.
Ancak Gri Kemik Bilgin'in bu kavramı uygulamaya koymak için yeterli zamanı yoktu. Hazırlıkların çoğunu yaptıktan sonra, ancak son noktada çaresizce durabildi.
Her ne kadar iki takma adı olsa da, kendisi yalnızca bir kişiydi. Eksik olan şey, kriterleri karşılayan iki Gu Ustasıydı.
Parşömen üzerindeki son içerik Gri Kemik Bilgin'in sonsuz pişmanlığını açıkça ortaya koyuyordu.
Hazırlıkları yeniden yapmak için yeterli zamanı yoktu ve sadece bu planı geride bırakabilirdi. Eğer kaderli biri bu noktaya gelip mekanizmayı açabilir ve bu parşömeni görebilirse, bu koşulları karşılayan Gu Ustalarının ortaya çıktığı anlamına gelirdi!
"Denemekten zarar gelmez, sonuç ne olursa olsun, lütfen bunu mezar taşıma iletin." Parşömendeki bu sözler Gri Kemik Bilgin'in bir ömür boyu süren takıntısını içeriyordu.
Fang Yuan'ın üzerine bastığı bu piramidin Gri Kemik Bilgin'in mezarı olduğu ortaya çıktı.
Yine de denemeye gerek yoktu, Fang Yuan kemik eti birliği Gu fikrinin başarılı olduğunu zaten biliyordu. Çünkü önceki yaşamında, Bai Sheng ve Bai Hua - bu ikili xiulian uygulamasına güvenerek - doğru yolun ikiz yıldızları haline gelmiş ve beşinci seviye xiulian uygulamaları ile Bai Klanı'nın gücünü zirveye taşımışlardı.
Ancak, şimdi Fang Yuan için oldukça sıkıntılıydı.
Başlangıçta kemik eti birliği Gu'nun bitmiş bir ürün olduğunu düşünmüştü. Ancak aslında, henüz rafine edilmemişti ve yarı bitmiş bile sayılamazdı.
Dahası, o ve Bai Ning Bing bu kemik eti birliği Gu'sunu rafine etmek için gerekli koşulları yerine getirmiyorlardı.
Tabii Gu Yue Fang Zheng burada olmasaydı.
O zaman bile, bu kemik eti birliği Gu'sunun rafine edilmesi iyi sonuç vermeyebilirdi.
Parşömen üzerindeki açıklamaya göre, kemik eti birliği Gu'su bir dizi Gu'dan oluşuyordu ve tek bir Gu türüne atıfta bulunmuyordu. Bu Gu'yu rafine eden iki Gu Ustası arasındaki duygular ne kadar derin olursa, rafine edilen kemik eti birliği Gu'sunun kalitesi de o kadar iyi olurdu.
Fang Yuan ve Fang Zheng arasındaki ilişkiye bakılırsa, rafine kemik eti birliği Gu'su kesinlikle mükemmel olmayacaktı.
Fang Yuan'ın önceki yaşamında, bu kemik eti birliği Gu'su elbette Bai Sheng ve Bai Hua tarafından rafine edilmişti. Ancak, ikisi de derin duygular beslemiş olsalar da, henüz Gu Ustası olmamışlardı ve bu nedenle kriterleri yerine getiremiyorlardı.
Kemik eti birliği Gu, Fang Yuan'ın bu mirastaki en önemli hedefiydi. Malzemeler ve demirhane Gri Kemik Bilgin tarafından zaten iyi bir şekilde hazırlanmıştı, eksik olan tek şey son adımdı; arıtma.
Vazgeçmek mi? Fang Yuan elbette vazgeçmek istemiyordu.
Öte yandan, rafine etmek için, rafine etme koşullarının karşılanmadığından bahsetmeyelim, hala peşlerinde bir grup güçlü uzman vardı.
Zaman daralıyordu, Fang Yuan dişlerini sıktı ve risk almaya karar verdi.
O ve Bai Ning Bing kriterlerin yalnızca yarısını karşılıyordu ama Bai Sheng ve Bai Hua diğer yarısını karşılıyordu. Dördü birlikte çalışırsa belki başarı için bir umut olabilirdi.
"Gelin, yardım edin." Fang Yuan kafatası heykelindeki kuru odunları tutuşturmaya başladı.
Ateş anında yükseldi ve öfkeyle yandı.
"Onu zorla rafine etmeyi mi planlıyorsun?" Bai Ning Bing şok oldu, "Bu mantıklı bir seçenek olamaz."
Böyle söylemesine rağmen, yine de hamlesini yaptı ve avucunu kırmızı mücevher gözbebeğinin üzerine koyarak ilkel özünü içine döktü.
Alev alev yanan ateşin rengi aniden turuncudan ürkütücü maviye dönüştü.
Çömlek kap ateşte kavruldu; kış uykusundaki birkaç Gu solucanı sıcaktan uyandı ve çılgınca debelenmeye başladı. Çömlek kap sürekli sallanıyordu ama herhangi bir hasar yoktu.
Arıtma adımları karmaşık değildi, Fang Yuan ve Bai Ning Bing dönüşümlü olarak ilkel özlerini döktüler.
Kısa süre sonra son kritik noktaya ulaştılar.
Bu adımda iki Gu Ustasının taze etleri gerekiyordu ve bu etler arıtılmak üzere ateşe atılacaktı. Parşömende ateşe ne kadar çok et atılırsa etkilerinin o kadar iyi olacağı açıkça belirtiliyordu.
"Neyse ki et-kemik Gu'muz var; birkaç parça et kesmek sorun olmaz." Bai Ning Bing tam harekete geçmek üzereydi ki Fang Yuan tarafından durduruldu.
"Yavaşla, daha iyi bir fikrim var."
Bai Ning Bing, Fang Yuan'ın görüş alanından ikizler Bai Sheng ve Bai Hua'yı takip etti.
"Gerçekten de bu noktada modifikasyonla oynamak mı istiyorsun?" Fang Yuan'ın niyetini anlayan Bai Ning Bing'in gözlerinde rahatsız bir bakış parladı.
"Sen, ne istiyorsun?!" Bai Sheng kız kardeşini arkasından korurken, birdenbire üzerlerine bir felaketin geldiğini hissetti ve bu durum onun endişeli ve panik içinde hissetmesine neden oldu.
Fang ve Bai Gu solucanlarını rafine ederken, bir başkasının doğrama tahtasındaki et veya balık olarak, kaçamayacaklarını biliyorlardı, bu nedenle itaatkâr bir şekilde kenarda durup klan üyelerinin kurtarmaya gelmesini bekliyorlardı.
Ancak şimdi Bai Sheng muazzam bir pişmanlık duyuyordu!
"Fedakârlıklarınız tamamen yeni bir Gu solucanı türünü ortaya çıkaracağı için onur duymalısınız. Kıdemli Gri Kemik bile cehennemde olduğunu bilse kendini mutlu hissederdi, değil mi?" Fang Yuan şeytani bir sırıtışla kardeşlere doğru ilerledi.
"Kardeşim, kaç!" Bai Sheng, Fang Yuan'a doğru hücum edip bacağını kavramadan önce bağırdı.
"Ağabey!" Bai Hua'nın gözlerinden yaşlar boşandı ve tam tereddüt ettiği sırada Fang Yuan çoktan Bai Sheng'i bayıltmıştı.
Fang Yuan'ın kendisine yaklaştığını gören küçük kızın kalbine büyük bir korku yayıldı.
Arkasını döndü ve koşmaya başladı ama Fang Yuan'dan nasıl daha hızlı olabilirdi ki?
Fang Yuan tarafından çabucak yakalandı, kalbi çöktü ve boş yere çırpınıp feryat etti: "Anne, neredesin?"
Fang Yuan onu da bayıltırken yüzünde kayıtsız bir ifade vardı.
Her şey ustalıkla yapılmıştı; bu iki kardeşin üzerindeki tüm giysileri çıkardı, sonra da her birinin elinde birer tane taşıyarak ateşe attı.
Ateşe atıldıkları anda sıcaktan dolayı hemen uyandılar, çılgınca kaçmaya çalışırken şiddetli bir acı onlara saldırdı.
İkisi de çaresizce çırpınırken uzuvları çılgınca hareket ederek ateşten dışarı atladı.
Fang Yuan onları tekrar ateşin içine atmadan önce soğuk bir şekilde homurdandı.
Parşömen taze et gerektirdiğini belirtiyordu, bu nedenle Fang Yuan onları tekmeleyerek öldürmek istemedi. Bu nedenle, onları tekmeledikten sonra, tekrar tekmelemeden önce tekrar dışarı kaçtılar.
Bu durum Bai Sheng ve Bai Hua sonunda yanarak ölene kadar tekrar tekrar devam etti.
Vücutları yavaş yavaş erirken mumu andırıyordu; ateş ürkütücü maviden kızıl kan rengine dönüştü.
Ancak, ateşin dönüşümü yavaşladı ve kırmızımsı-mor renge dönüşmedi.
Parşömende, bu adımın başarılı sayılabilmesi için ateşin renginin kırmızımsı-mora dönüşmesi gerektiği belirtilmişti.
"Ne yapmalı?" Bai Ning Bing'in kaşları çatıldı; Gu arıtma işlemi başarısız olursa Gu Ustaları da tepki alacaktı.
Fang Yuan'ın zihni turbo hızında çalıştı: "Bai Sheng ve Bai Hua kaderin mirasçılarıydı, neden başarısız oldu? Görünüşe göre Gu Ustası olmadıkları için bir tutarsızlık vardı. Eğer öyleyse, tekrar denemeliyiz!"
Fang Yuan hiç tereddüt etmeden tusita çiçeğini aktive ederek keskin bir bıçak çıkardı.
Ön kolunu gerdi ve kesti, kan hızla akmaya başladı ve kendi etini şimdi bir insan boyundan daha yüksekte yanan ateşe fırlattı.
"Sıra sende." Bunu yaptıktan sonra keskin bıçağı Bai Ning Bing'e fırlattı.
"İşe yarayacağından emin misin?" Bai Ning Bing bir süre tereddüt ettikten sonra benzer şekilde bıçağı ön koluna saplamak için kullandı. Ancak, buzdan kasları nedeniyle bıçak buzu kesiyor gibi görünüyordu.
Başka çaresi kalmayan Bai Ning Bing, testere altın kırkayak diye seslendi ve bir parça et kesti.
Eti ateşin içine düştüğünde, ateş hemen kırmızımsı-mora döndü.
"Güzel, başarı ya da başarısızlık buna bağlı! İlkel özümüzü birlikte dökmeliyiz." Fang Yuan bu manzara karşısında çok sevindi.
İkisi aynı anda ilkel özlerini kırmızı mücevher gözbebeklerine döktü; mekanizma, alevleri yutan bir kemik canavarı gibi yavaşça kapanmaya başladı.
İki sıra diş bir araya geldi ve çeneler sıkıca kapandı; alev içeriden yanmaya devam ederek kafatasını kızıl bir tona kavurdu.
Bang! Çömlek kap patlamış gibi görünüyordu.
Bütün kafatası sarsıldı.
Fang ve Bai ancak bu sesi duyduktan sonra ellerini bıraktı.
Fang Yuan elini Bai Ning Bing'e doğru uzatırken harekete yakından baktı.
Hiçbir şey söylemedi ama Bai Ning Bing, Fang Yuan'ın ne istediğini zaten biliyordu.
Homurdandı ama durumu düşününce et-kemik Gu'yu Fang Yuan'a vermekten başka çaresi yoktu.
Kendisi Gu solucanlarını anında rafine etme yeteneğine sahip değildi ama Fang Yuan bunu yapabilirdi.
Et-kemik Gu, İlkbahar Sonbahar ağustosböceğinin aurası altında biraz bile direnmedi ve anında rafine edildi.
Ancak, Fang Yuan onu rafine etmesine rağmen, düşük xiulian uygulaması nedeniyle kullanamadı. Böylece, onu tekrar Bai Ning Bing'e verdi.
Bai Ning Bing onu aldı ve hemen etkinleştirdi; turuncu bir parıltı ön kolundaki yarayı kapladı ve neredeyse anında deri ve et büyüdü ve yarası tamamen iyileşti!
Bununla birlikte, Bai Ning Bing'in üçüncü derece tepe aşaması ilkel özü de anında yüzde yirmi oranında azaldı!
Et-kemik Gu'nun dezavantajı, büyük miktarda ilkel özün anında tüketilmesini gerektirmesiydi. Eğer bu Fang Yuan'ın yeşil bakır ilkel özü olsaydı, ilkel denizi tamamen kurusa bile onu aktive edemezdi.
Ardından, Bai Ning Bing Fang Yuan'ı iyileştirdi.
Fang Yuan'ın yüzü solgundu, kanamasını kısa sürede durduracak buz kasları yoktu, bu yüzden çok kan kaybetmişti.
Ön kollarındaki yaralar iyileşmişti ama acıları hâlâ eskisi kadar şiddetliydi ve kalpleri acıdan titriyor, hatta başları dönüyordu!
Ancak ikisinin de demir gibi bir iradesi vardı, bu kadar acıya rağmen yüz ifadeleri değişmedi ve yoğun acıya zorla dayandılar.
Bir anda kafatası yavaşça açıldı; ateş çoktan yok olmuştu.
Ne çömlek kabın ne de Bai Sheng ve Bai Hua'nın cesetlerinin izi kalmıştı.
Fang Yuan'ın görüş alanında iki Gu solucanı belirdi.
Biri yeşil, diğeri kırmızıydı; iki yeşim bilezik gibi birbirlerine bağlanmışlardı ve havada süzülürken sessizce sıcak bir parıltı yayıyorlardı.
"Bu kemik eti birliği Gu mu?" Fang Yuan dikkatlice incelemeye zaman ayırmadan onu aldı ve anında rafine ederek açıklığına depoladı.
"Hadi gidelim!" Platformdan aşağı uçtu ve salonun sonunda beliren yeni gizli tünele koştu.
Kısa bir süre sonra Bai Klanı Gu Ustaları bu salona geldi.
"Birisi burada bir Gu rafine etmiş!" Havada kalan aura yaşlıların ifadelerinin değişmesine neden oldu.
"Bakın, iki genç ustanın kıyafetleri var." Kısa süre sonra yüksek platformda Fang Yuan tarafından yırtılmış çocuk kıyafetleri buldular.
Bunu gören Bai Klanı Lideri'nin kalbine yoğun bir kötü his çöktü ve neredeyse bayılmasına neden olacaktı.
Bağlantı kurmaya bile cesaret edemedi.
"Kovalayın onları! Çok uzağa gitmiş olamazlar, çocuklarım kesinlikle onlarla birlikte!" Bai Klan Lideri bağırdı, iki gözü kan çanağına dönmüştü.