Bölüm 784: Sıradan Issız Canavarlar Benim Eşim Değil
"Pekâlâ, biz de aşağı inelim ve ne gibi ipuçları olduğuna bakalım." Dong Fang Wan Xiu gizlenme yöntemlerini bir kenara bıraktı ve Dong Fang Yu Liang'ın kaybolduğu noktaya doğru ilerledi.
"İlk yüce büyüğümüze ölmeden önce Lord Dong Fang Chang Fan tarafından özel ilgi gösterilmemiş miydi?" Bir Dong Fang kabilesi Gu Ölümsüzü bazı şüphelerle sordu.
"Evet, ilk yüce büyüğümüz bir araya gelmemiz için bizi özel olarak topladı, şu anda kabilede biz Gu Ölümsüzlerinden kimse yok."
"Ben hâlâ birinci büyüğün elinde bazı ipuçları olduğunu düşünüyordum."
Gu Ölümsüzleri endişelerini dile getirdiler.
Dong Fang Wan Xiu uzun bir iç çekerek kasvetli bir tonda konuştu: "Bana birinci yüce ihtiyar demeyin, kalbimde sadece Lord Dong Fang Chang Fan kabilemizin birinci yüce ihtiyarı olabilir."
"Hepimiz Lord Wan Xiu'nun Lord Chang Fan tarafından yetiştirildiğini biliyoruz. Ama şimdi, Lord Chang Fan çoktan vefat etti, bu dünyada kim ölümden kaçabilir ki? Bence şimdiki zamana odaklanmalıyız."
"Doğru. Şimdi, Lord Chang Fan'ın bilgelik yolu mirası pek çok şeytani yol Gu Ölümsüzünü kendine çekti. Kabilemiz süper güçlerden biri olabilir, ancak herhangi bir dikkatsizlik feci bir tehlikeyle sonuçlanabilir. Bunu ihtiyatlı ve güvenli bir şekilde halletmeliyiz."
"Eğer Lord Wan Xiu dürüstçe bunların Lord Chang Fan'ın ölmeden önce yaptığı düzenlemeler olduğunu açıklamasaydı, herhangi bir kazaya karşı korunmak ve kabilemizin tohumlarını korumak için en az bir Gu Ölümsüzü geride bırakırdık. Oysa şimdi hepimiz burada toplandık."
Gu Ölümsüzleri birbiri ardına konuşarak Dong Fang Wan Xiu'nun arkasından yakından takip ettiler.
Dong Fang Wan Xiu elini salladı: "Endişelenmenize gerek yok, doğru ipuçlarına sahip olmayabilirim ama bu ipuçlarını elde etmenin yöntemini biliyorum."
Ardından gözlerini kapattı ve ışınlanma Gu formasyonunun geride bıraktığı auradan ipuçlarını araştırdı.
Gu oluşumunun aurası değişmeye devam etti, Dong Fang Wan Xiu her kontrol ettiğinde farklı sonuçlar aldı.
Dong Fang Wan Xiu, Dong Fang Chang Fan'ın ölmeden önce kendisine verdiği talimatları izleyerek bu aura ipuçlarını hafızasına kazıdı, karşılaştırdı ve inceledi.
Bir süre sonra yavaşça gözlerini açtı ve gökyüzüne uçarak diğerlerine şöyle dedi: "Beni takip edin."
...
"Burası neresi?" Dong Fang Yu Liang bilinçsizlik halinden yavaşça uyandı, bakışları bulanıklıktan berraklığa döndü.
Korkunç bir baş ağrısı vardı ve aslında sadece başı ağrımıyordu, tüm vücudu irili ufaklı yaralarla kaplıydı, iç organlarından kan akıyordu ve kemikleri birçok bölgede kırılmıştı.
"Lord Chang Fan'ın bıraktığı haritaya göre yolun sadece yarısını kat etmişiz, nasıl oldu da aniden buraya geldik?" Dong Fang Yu Liang şaşkındı ve yaralarını tedavi ederken bir yandan da bu konu üzerinde düşünüyordu.
Beşinci seviye xiulian uygulaması ve yöntemleri sayesinde vücudundaki yaralar kısa sürede iyileşmeye başladı.
"İlkel taşlardan ilkel enerji emmek için meditasyon yaptığımızda, ışınlanma Gu formasyonunun aniden aktive olduğunu ve bizi buraya gönderdiğini hatırlıyorum. Lord Dong Fang Chang Fan'ın bana verdiği harita aslında sahte olabilir mi? Belki de ikinci yarısı sahtedir ve gerçek son nokta haritanın ortasındadır."
Dong Fang Yu Liang tahmininin doğru olabileceğini hissetti.
Dong Fang Chang Fan'dan anladığına göre, gerçekten de böyle bir yöntemi vardı.
Bu düzenlemeler diğer bilgelik yolu Gu Ölümsüzlerinin yöntemlerini engellemek için yapılmıştı.
Diğer yollardan gelen Gu Ölümsüzler, istemeden zarar vermekten, Dong Fang Yu Liang'la olan ipuçlarının mahvolmasından ve birbirlerine karşı temkinli olmaktan korktukları için geride kalmayı ve hareket etme fırsatını beklemeyi tercih ediyorlardı.
Ancak bilgelik yolu Gu Ölümsüzleri düşünceleri araştırabilir ve haritanın gerçek ipuçlarını çıkarabilirdi.
"Tan Wu Feng ve Dong Po Kong benimle birlikte ışınlandılar ama şu anda onlardan hiçbir iz göremiyorum. Belki de yakınlardadırlar, kim bilir. Bu salonu keşfetmeden önce onları aramalıyım."
Bir süre sonra Dong Fang Yu Liang vücudundaki yaraları iyileştirdi ve ardından etrafı araştırmaya başladı.
Buranın bir grup büyük salona benzediğini ve kendisinin de bir salonun içinde olduğunu fark etti.
Salonlar güzel ama yıkık döküktü ve dev bir harabe alanı olarak düşünülebilirdi.
Dong Fang Yu Liang ihtiyatla hareket etti ama salonda kimse yoktu, düşmanlardan bahsetmeye bile gerek yoktu.
"Tan Wu Feng!"
"Genç efendi!"
Dong Fang Yu Liang bir süre yürüdükten sonra, kendisini arayan Tan Wu Feng ile karşılaştı.
İkili buluştuktan kısa bir süre sonra Dong Po Kong'u salonun çıkışında buldular.
Dong Po Kong yerde yatıyordu ve hâlâ bilinci yerinde değildi.
Dong Fang Yu Liang ve Tan Wu Feng onu uyandırmak için bazı yöntemler kullandılar, üçü yeniden bir araya geldikleri için mutluydular.
Doğal olarak Dong Fang Yu Liang hâlâ liderdi, bir süre düşündü ve karar verdi: "Eğer yanılmıyorsam, Lord Chang Fan'ın mirası bıraktığı yer burası olmalı. İlk salonu zaten aradık ama herhangi bir ipucu bulamadık, hadi ikinci salona bir göz atalım."
Beklediği gibi, üçü ikinci salona girdiğinde, salonun ortasında bir testle karşılaştılar.
Bu karmaşık bir bulmacaydı ve karmaşık bir gizem içeriyordu.
Hem doğruların hem de yanlışların yer aldığı ipuçları ve kanıtlar vardı. Ayrıca Dong Fang Yu Liang'ın sadece yanlış ipuçlarını araştırmak için bilgelik yolu yöntemlerini kullanması değil, aynı zamanda davanın gerçeğini de çıkarması gereken bir zaman sınırı vardı.
Dong Fang Yu Liang gerçekten de Dong Fang Chang Fan'ın seçtiği halef olmaya layıktı, zaman sınırının üçte birinden daha kısa bir sürede testi geçti ve bir dizi beşinci derece bilgelik yolu Gu solucanı ile zengin bir şekilde ödüllendirildi.
Büyük ölçüde artan gücüyle Dong Fang Yu Liang üçüncü salona girdi.
Bu test bir kalıntı Gu tarifiydi. Dong Fang Yu Liang'ın on beş dakika içinde tarifi çıkarması gerekiyordu.
...
Bum!
Dev bir güç yolu eli bir dağ gibi yere çakıldı.
"Baaa!"
Dev boynuzlu koyun, yaralarla dolu ve dev el tarafından tamamen bastırılmış sefil melemeler çıkardı.
Bu ıssız canavar birkaç kez sertçe debelendi ama dev el hala üzerine sıkıca bastırıyordu, sonunda dev boynuzlu koyunun enerjisi tükendi ve artık hareket etmeyerek direnmekten vazgeçti.
Fang Yuan bulutlu havadan bir nefes çekti, gözlerinin önünden memnun bir ifade geçti.
Arayışında ipuçlarını takip etmişti ama ipuçlarının yanlış olduğu ortaya çıkmıştı. Ve beşinci ipucunu takip ettiğinde, bu ıssız canavarla, dev boynuzlu koyunla karşılaştı.
Fang Yuan bununla ilgilendi ve dev boynuzlu koyunla büyük bir savaş başlattı.
Ye Fan, Hong Yi ve Han Li ile şansını birleştirdiğinden beri Fang Yuan'ın şansında bir eksiklik olmamıştı. Savaştığı bu dev boynuzlu koyunun Gu solucanlarıyla başa çıkması hiç de zor değildi.
Dev eli son derece kullanışlıydı, dev boynuzlu koyunu bastırmak için defalarca kullandı ve kısa sürede onu zapt etti.
Tüm savaş boyunca hiçbir dönemeç yaşanmadı.
Fang Yuan'ın üstünlüğü, dev boynuzlu koyunu canlı yakalayarak tam bir zafere dönüşene kadar artmaya devam etti.
"Dev boynuzlu koyun tamamen bir güç yolu ıssız canavar, onu kutsanmış topraklarda yetiştireceğim. Belirlenen her zaman aralığında, etinin bir kısmını kesebilir ve vücudumdaki güç yolu dao işaretlerini arttırmak için güç yiyen Ölümsüz Gu'yu kullanabilirim. Bu yerde dev boynuzlu bir koyunu canlı olarak yakalayabileceğimi kim tahmin edebilirdi ki, bu gerçekten sürpriz bir nimet."
Fang Yuan nefes alış verişini rahatlattı, ölümsüz zombi bedenindeki yaralar çoktan iyileşmişti.
İrade etti ve dev el dev boynuzlu koyunu yakalayıp ölümsüz açıklığına taşıdı.
Fang Yuan Güç Yeme Ölümsüz Gu'yu elde ettiğinden beri, sarı cennet hazinesinden sık sık güç yolu ile ilgili yiyecekler satın alıyordu ve bu da önemli bir masraf demekti. Bir ya da iki kez sorun değildi, ancak devam ettikçe Fang Yuan bile büyük harcamaların etkisini hissediyordu.
Uzun vadeli yatırım olarak bazı güç yolu ıssız canavarları yetiştirmeyi zaten planlamıştı. Ancak ıssız canavarların işlemleri sarı hazine cennetinde bile nadirdi, Fang Yuan'ın yalnızca saf güç yolu ıssız canavarları istediğinden bahsetmiyorum bile.
"Öz güç Ölümsüz Gu'yu gasp ederek gerçekten iyi bir hamle yaptım. Savaş gücüm yedinci seviyeye ulaştı ve dev el, güç yolu hayalet ordusundan biraz daha pratik. Dev boynuzlu koyunlar gibi sıradan ıssız yaratıklar artık benim dengim değil. Bir zamanlar Dang Hun dağına zarar vermiş olan bataklık yengeciyle bile kafa kafaya çarpışabilirim. Ölümsüz Gu çamuruna sahip olsa bile, Dang Hun dağının güvenliğini sağlayabilirim!"
Fang Yuan canavar pençelerini sıktı ve durumu kontrol altına almanın keyfini çıkardı.
Acele etmeden yavaşça dinlendi ve kendini yeniden düzenledi.
Durumun farkındaydı: çok sayıda kurt vardı ama sadece bir av vardı. Sadece gücüne güvenerek Dong Fang Chang Fan'ın bilgelik yolu mirasını yeme şansı çok düşüktü.
"Beklenmedik bir şey olmazsa, bu bilgelik yolu mirası elime geçse bile, sadece eksik bir parçası olacak. İç çekiyorum, acaba ne zaman gerçekten sağlam bir bilgelik yolu mirası elde edebilirim?"
Fang Yuan bunları düşünürken, Peri Li Shan'ın mesajı ölümsüz açıklığında belirdi.
Peri Li Shan'ın bilgi toplama yeteneği gerçekten de Fang Yuan'ınkinden daha üstündü. Dong Fang Chang Fan'ın miras alanının gerçek yerini keşfetmiş olan bazı insanlar vardı ve o bölgede yoğun bir savaş başlamıştı bile!
Bu gürültülü kargaşa nedeniyle, giderek daha fazla Gu Ölümsüzü oraya doğru ilerliyordu.
Fang Yuan, Peri Li Shan ve Hei Lou Lan ile buluştu, oraya vardıklarında bir düzine kadar Gu Ölümsüzü dış çevrenin etrafında volta atıyordu.
"Ah, bunlar onlar."
"Dikkatli olun, bu üçü son derece gizemlidir."
"Az önce güneydoğudaki bölgeden döndüm ve o kişinin dev bir el kullanarak ıssız bir canavar olan dev boynuzlu koyunu canlı yakaladığını gördüm!"
Şeytani yol Gu Ölümsüzleri güce öncelik verirdi.
Fang Yuan'ın sergilediği güç onları endişelendirdi.
Bu nedenle, yavaşça uçtuklarında, bu Gu Ölümsüzleri havada onlara yol açmak için bilinçsizce ayrıldılar.
"Miras alanı burası mı? Dong Fang Chang Fan gerçekten de bunun için çok düşünmüş." Fang Yuan yukarıdan gözlemledi ve çok geçmeden duygulanmış bir ses tonuyla konuştu.
Altında bir harabe yarasanın cesedi duruyordu.
Bu harabe yarasa basit değildi, hayattayken sekizinci seviye bir Gu Ölümsüz'ün savaş gücüne sahip ezeli bir ıssız canavardı.
Vücudunda sayısız uzay yolu dao işareti bulunan bir uzay yolu ıssız canavarıydı. Bu dao işaretleri uzayı etkileyerek hayali büyük salonlardan oluşan bir diyar inşa ediyordu.
Birisi onun menziline girdiği sürece, koridorlara sürükleniyordu. Yalnızca sekizinci seviye Gu Ölümsüzler bu devasa güce karşı koyabilirdi.
Tai Qiu'nun derinliklerinde ölen bu harabe yarasanın varlığı, etrafındaki devasa alanda ıssız canavarların bulunmamasına neden oldu.
Burası yasak bir yer içinde yasak bir yer, vahşi bölgeler arasında vahşi bir bölgeydi.
Dong Fang Chang Fan da yalnızca yedinci seviye bir Gu Ölümsüzdü ama bilgelik yolu mirasını bu yerde düzenleyebilmişti; bu da onun Kuzey Ovalarının bir numaralı bilgelik yolu Gu Ölümsüzü olarak adlandırılmaya layık olduğunun bir başka açık göstergesiydi, gerçekten olağanüstüydü!
Gu Ölümsüzleri harabe yarasanın cesedinin üzerinde tereddüt ederken, Dong Fang Yu Liang çoktan sorunsuz bir şekilde başarıya ulaşmış ve sekizinci salona doğru ilerliyordu.
"Benim seçilmiş mirasçım, sonunda geldin." Dong Fang Yu Liang ve diğerlerinin önünde, Dong Fang Chang Fan'ın görünümüne yoğunlaşmış bir yıldız iradesi yumağı belirdi.
"Efendim!" Dong Fang Yu Liang gözlerinde yaşlarla secdeye kapandı.
Yıldız iradesi yavaşça başını salladı ve Dong Fang Yu Liang'a baktı: "Buraya gelebilmeniz üstün yeteneğinizi gösteriyor. Burası son salon değil ama mirasın sonu. Bu Gu formasyonunu mükemmelleştirebildiğin ve başarıyla etkinleştirebildiğin sürece, bu bilgelik yolu mirasını tamamen elde ettiğin ve benim bilgelik yolu Ölümsüz Gu'mu aldığın söylenebilir!"
"Efendim, kesinlikle elimden gelenin en iyisini yapacağım." Dong Fang Yu Liang yoğun bir dövüş ruhu gösterdi.
"Çabuk olmalısın, fazla zaman kalmadı." Yıldız başını kaldırıp gökyüzüne baktı.
"Pekâlâ, biz de aşağı inelim ve ne gibi ipuçları olduğuna bakalım." Dong Fang Wan Xiu gizlenme yöntemlerini bir kenara bıraktı ve Dong Fang Yu Liang'ın kaybolduğu noktaya doğru ilerledi.
"İlk yüce büyüğümüze ölmeden önce Lord Dong Fang Chang Fan tarafından özel ilgi gösterilmemiş miydi?" Bir Dong Fang kabilesi Gu Ölümsüzü bazı şüphelerle sordu.
"Evet, ilk yüce büyüğümüz bir araya gelmemiz için bizi özel olarak topladı, şu anda kabilede biz Gu Ölümsüzlerinden kimse yok."
"Ben hâlâ birinci büyüğün elinde bazı ipuçları olduğunu düşünüyordum."
Gu Ölümsüzleri endişelerini dile getirdiler.
Dong Fang Wan Xiu uzun bir iç çekerek kasvetli bir tonda konuştu: "Bana birinci yüce ihtiyar demeyin, kalbimde sadece Lord Dong Fang Chang Fan kabilemizin birinci yüce ihtiyarı olabilir."
"Hepimiz Lord Wan Xiu'nun Lord Chang Fan tarafından yetiştirildiğini biliyoruz. Ama şimdi, Lord Chang Fan çoktan vefat etti, bu dünyada kim ölümden kaçabilir ki? Bence şimdiki zamana odaklanmalıyız."
"Doğru. Şimdi, Lord Chang Fan'ın bilgelik yolu mirası pek çok şeytani yol Gu Ölümsüzünü kendine çekti. Kabilemiz süper güçlerden biri olabilir, ancak herhangi bir dikkatsizlik feci bir tehlikeyle sonuçlanabilir. Bunu ihtiyatlı ve güvenli bir şekilde halletmeliyiz."
"Eğer Lord Wan Xiu dürüstçe bunların Lord Chang Fan'ın ölmeden önce yaptığı düzenlemeler olduğunu açıklamasaydı, herhangi bir kazaya karşı korunmak ve kabilemizin tohumlarını korumak için en az bir Gu Ölümsüzü geride bırakırdık. Oysa şimdi hepimiz burada toplandık."
Gu Ölümsüzleri birbiri ardına konuşarak Dong Fang Wan Xiu'nun arkasından yakından takip ettiler.
Dong Fang Wan Xiu elini salladı: "Endişelenmenize gerek yok, doğru ipuçlarına sahip olmayabilirim ama bu ipuçlarını elde etmenin yöntemini biliyorum."
Ardından gözlerini kapattı ve ışınlanma Gu formasyonunun geride bıraktığı auradan ipuçlarını araştırdı.
Gu oluşumunun aurası değişmeye devam etti, Dong Fang Wan Xiu her kontrol ettiğinde farklı sonuçlar aldı.
Dong Fang Wan Xiu, Dong Fang Chang Fan'ın ölmeden önce kendisine verdiği talimatları izleyerek bu aura ipuçlarını hafızasına kazıdı, karşılaştırdı ve inceledi.
Bir süre sonra yavaşça gözlerini açtı ve gökyüzüne uçarak diğerlerine şöyle dedi: "Beni takip edin."
...
"Burası neresi?" Dong Fang Yu Liang bilinçsizlik halinden yavaşça uyandı, bakışları bulanıklıktan berraklığa döndü.
Korkunç bir baş ağrısı vardı ve aslında sadece başı ağrımıyordu, tüm vücudu irili ufaklı yaralarla kaplıydı, iç organlarından kan akıyordu ve kemikleri birçok bölgede kırılmıştı.
"Lord Chang Fan'ın bıraktığı haritaya göre yolun sadece yarısını kat etmişiz, nasıl oldu da aniden buraya geldik?" Dong Fang Yu Liang şaşkındı ve yaralarını tedavi ederken bir yandan da bu konu üzerinde düşünüyordu.
Beşinci seviye xiulian uygulaması ve yöntemleri sayesinde vücudundaki yaralar kısa sürede iyileşmeye başladı.
"İlkel taşlardan ilkel enerji emmek için meditasyon yaptığımızda, ışınlanma Gu formasyonunun aniden aktive olduğunu ve bizi buraya gönderdiğini hatırlıyorum. Lord Dong Fang Chang Fan'ın bana verdiği harita aslında sahte olabilir mi? Belki de ikinci yarısı sahtedir ve gerçek son nokta haritanın ortasındadır."
Dong Fang Yu Liang tahmininin doğru olabileceğini hissetti.
Dong Fang Chang Fan'dan anladığına göre, gerçekten de böyle bir yöntemi vardı.
Bu düzenlemeler diğer bilgelik yolu Gu Ölümsüzlerinin yöntemlerini engellemek için yapılmıştı.
Diğer yollardan gelen Gu Ölümsüzler, istemeden zarar vermekten, Dong Fang Yu Liang'la olan ipuçlarının mahvolmasından ve birbirlerine karşı temkinli olmaktan korktukları için geride kalmayı ve hareket etme fırsatını beklemeyi tercih ediyorlardı.
Ancak bilgelik yolu Gu Ölümsüzleri düşünceleri araştırabilir ve haritanın gerçek ipuçlarını çıkarabilirdi.
"Tan Wu Feng ve Dong Po Kong benimle birlikte ışınlandılar ama şu anda onlardan hiçbir iz göremiyorum. Belki de yakınlardadırlar, kim bilir. Bu salonu keşfetmeden önce onları aramalıyım."
Bir süre sonra Dong Fang Yu Liang vücudundaki yaraları iyileştirdi ve ardından etrafı araştırmaya başladı.
Buranın bir grup büyük salona benzediğini ve kendisinin de bir salonun içinde olduğunu fark etti.
Salonlar güzel ama yıkık döküktü ve dev bir harabe alanı olarak düşünülebilirdi.
Dong Fang Yu Liang ihtiyatla hareket etti ama salonda kimse yoktu, düşmanlardan bahsetmeye bile gerek yoktu.
"Tan Wu Feng!"
"Genç efendi!"
Dong Fang Yu Liang bir süre yürüdükten sonra, kendisini arayan Tan Wu Feng ile karşılaştı.
İkili buluştuktan kısa bir süre sonra Dong Po Kong'u salonun çıkışında buldular.
Dong Po Kong yerde yatıyordu ve hâlâ bilinci yerinde değildi.
Dong Fang Yu Liang ve Tan Wu Feng onu uyandırmak için bazı yöntemler kullandılar, üçü yeniden bir araya geldikleri için mutluydular.
Doğal olarak Dong Fang Yu Liang hâlâ liderdi, bir süre düşündü ve karar verdi: "Eğer yanılmıyorsam, Lord Chang Fan'ın mirası bıraktığı yer burası olmalı. İlk salonu zaten aradık ama herhangi bir ipucu bulamadık, hadi ikinci salona bir göz atalım."
Beklediği gibi, üçü ikinci salona girdiğinde, salonun ortasında bir testle karşılaştılar.
Bu karmaşık bir bulmacaydı ve karmaşık bir gizem içeriyordu.
Hem doğruların hem de yanlışların yer aldığı ipuçları ve kanıtlar vardı. Ayrıca Dong Fang Yu Liang'ın sadece yanlış ipuçlarını araştırmak için bilgelik yolu yöntemlerini kullanması değil, aynı zamanda davanın gerçeğini de çıkarması gereken bir zaman sınırı vardı.
Dong Fang Yu Liang gerçekten de Dong Fang Chang Fan'ın seçtiği halef olmaya layıktı, zaman sınırının üçte birinden daha kısa bir sürede testi geçti ve bir dizi beşinci derece bilgelik yolu Gu solucanı ile zengin bir şekilde ödüllendirildi.
Büyük ölçüde artan gücüyle Dong Fang Yu Liang üçüncü salona girdi.
Bu test bir kalıntı Gu tarifiydi. Dong Fang Yu Liang'ın on beş dakika içinde tarifi çıkarması gerekiyordu.
...
Bum!
Dev bir güç yolu eli bir dağ gibi yere çakıldı.
"Baaa!"
Dev boynuzlu koyun, yaralarla dolu ve dev el tarafından tamamen bastırılmış sefil melemeler çıkardı.
Bu ıssız canavar birkaç kez sertçe debelendi ama dev el hala üzerine sıkıca bastırıyordu, sonunda dev boynuzlu koyunun enerjisi tükendi ve artık hareket etmeyerek direnmekten vazgeçti.
Fang Yuan bulutlu havadan bir nefes çekti, gözlerinin önünden memnun bir ifade geçti.
Arayışında ipuçlarını takip etmişti ama ipuçlarının yanlış olduğu ortaya çıkmıştı. Ve beşinci ipucunu takip ettiğinde, bu ıssız canavarla, dev boynuzlu koyunla karşılaştı.
Fang Yuan bununla ilgilendi ve dev boynuzlu koyunla büyük bir savaş başlattı.
Ye Fan, Hong Yi ve Han Li ile şansını birleştirdiğinden beri Fang Yuan'ın şansında bir eksiklik olmamıştı. Savaştığı bu dev boynuzlu koyunun Gu solucanlarıyla başa çıkması hiç de zor değildi.
Dev eli son derece kullanışlıydı, dev boynuzlu koyunu bastırmak için defalarca kullandı ve kısa sürede onu zapt etti.
Tüm savaş boyunca hiçbir dönemeç yaşanmadı.
Fang Yuan'ın üstünlüğü, dev boynuzlu koyunu canlı yakalayarak tam bir zafere dönüşene kadar artmaya devam etti.
"Dev boynuzlu koyun tamamen bir güç yolu ıssız canavar, onu kutsanmış topraklarda yetiştireceğim. Belirlenen her zaman aralığında, etinin bir kısmını kesebilir ve vücudumdaki güç yolu dao işaretlerini arttırmak için güç yiyen Ölümsüz Gu'yu kullanabilirim. Bu yerde dev boynuzlu bir koyunu canlı olarak yakalayabileceğimi kim tahmin edebilirdi ki, bu gerçekten sürpriz bir nimet."
Fang Yuan nefes alış verişini rahatlattı, ölümsüz zombi bedenindeki yaralar çoktan iyileşmişti.
İrade etti ve dev el dev boynuzlu koyunu yakalayıp ölümsüz açıklığına taşıdı.
Fang Yuan Güç Yeme Ölümsüz Gu'yu elde ettiğinden beri, sarı cennet hazinesinden sık sık güç yolu ile ilgili yiyecekler satın alıyordu ve bu da önemli bir masraf demekti. Bir ya da iki kez sorun değildi, ancak devam ettikçe Fang Yuan bile büyük harcamaların etkisini hissediyordu.
Uzun vadeli yatırım olarak bazı güç yolu ıssız canavarları yetiştirmeyi zaten planlamıştı. Ancak ıssız canavarların işlemleri sarı hazine cennetinde bile nadirdi, Fang Yuan'ın yalnızca saf güç yolu ıssız canavarları istediğinden bahsetmiyorum bile.
"Öz güç Ölümsüz Gu'yu gasp ederek gerçekten iyi bir hamle yaptım. Savaş gücüm yedinci seviyeye ulaştı ve dev el, güç yolu hayalet ordusundan biraz daha pratik. Dev boynuzlu koyunlar gibi sıradan ıssız yaratıklar artık benim dengim değil. Bir zamanlar Dang Hun dağına zarar vermiş olan bataklık yengeciyle bile kafa kafaya çarpışabilirim. Ölümsüz Gu çamuruna sahip olsa bile, Dang Hun dağının güvenliğini sağlayabilirim!"
Fang Yuan canavar pençelerini sıktı ve durumu kontrol altına almanın keyfini çıkardı.
Acele etmeden yavaşça dinlendi ve kendini yeniden düzenledi.
Durumun farkındaydı: çok sayıda kurt vardı ama sadece bir av vardı. Sadece gücüne güvenerek Dong Fang Chang Fan'ın bilgelik yolu mirasını yeme şansı çok düşüktü.
"Beklenmedik bir şey olmazsa, bu bilgelik yolu mirası elime geçse bile, sadece eksik bir parçası olacak. İç çekiyorum, acaba ne zaman gerçekten sağlam bir bilgelik yolu mirası elde edebilirim?"
Fang Yuan bunları düşünürken, Peri Li Shan'ın mesajı ölümsüz açıklığında belirdi.
Peri Li Shan'ın bilgi toplama yeteneği gerçekten de Fang Yuan'ınkinden daha üstündü. Dong Fang Chang Fan'ın miras alanının gerçek yerini keşfetmiş olan bazı insanlar vardı ve o bölgede yoğun bir savaş başlamıştı bile!
Bu gürültülü kargaşa nedeniyle, giderek daha fazla Gu Ölümsüzü oraya doğru ilerliyordu.
Fang Yuan, Peri Li Shan ve Hei Lou Lan ile buluştu, oraya vardıklarında bir düzine kadar Gu Ölümsüzü dış çevrenin etrafında volta atıyordu.
"Ah, bunlar onlar."
"Dikkatli olun, bu üçü son derece gizemlidir."
"Az önce güneydoğudaki bölgeden döndüm ve o kişinin dev bir el kullanarak ıssız bir canavar olan dev boynuzlu koyunu canlı yakaladığını gördüm!"
Şeytani yol Gu Ölümsüzleri güce öncelik verirdi.
Fang Yuan'ın sergilediği güç onları endişelendirdi.
Bu nedenle, yavaşça uçtuklarında, bu Gu Ölümsüzleri havada onlara yol açmak için bilinçsizce ayrıldılar.
"Miras alanı burası mı? Dong Fang Chang Fan gerçekten de bunun için çok düşünmüş." Fang Yuan yukarıdan gözlemledi ve çok geçmeden duygulanmış bir ses tonuyla konuştu.
Altında bir harabe yarasanın cesedi duruyordu.
Bu harabe yarasa basit değildi, hayattayken sekizinci seviye bir Gu Ölümsüz'ün savaş gücüne sahip ezeli bir ıssız canavardı.
Vücudunda sayısız uzay yolu dao işareti bulunan bir uzay yolu ıssız canavarıydı. Bu dao işaretleri uzayı etkileyerek hayali büyük salonlardan oluşan bir diyar inşa ediyordu.
Birisi onun menziline girdiği sürece, koridorlara sürükleniyordu. Yalnızca sekizinci seviye Gu Ölümsüzler bu devasa güce karşı koyabilirdi.
Tai Qiu'nun derinliklerinde ölen bu harabe yarasanın varlığı, etrafındaki devasa alanda ıssız canavarların bulunmamasına neden oldu.
Burası yasak bir yer içinde yasak bir yer, vahşi bölgeler arasında vahşi bir bölgeydi.
Dong Fang Chang Fan da yalnızca yedinci seviye bir Gu Ölümsüzdü ama bilgelik yolu mirasını bu yerde düzenleyebilmişti; bu da onun Kuzey Ovalarının bir numaralı bilgelik yolu Gu Ölümsüzü olarak adlandırılmaya layık olduğunun bir başka açık göstergesiydi, gerçekten olağanüstüydü!
Gu Ölümsüzleri harabe yarasanın cesedinin üzerinde tereddüt ederken, Dong Fang Yu Liang çoktan sorunsuz bir şekilde başarıya ulaşmış ve sekizinci salona doğru ilerliyordu.
"Benim seçilmiş mirasçım, sonunda geldin." Dong Fang Yu Liang ve diğerlerinin önünde, Dong Fang Chang Fan'ın görünümüne yoğunlaşmış bir yıldız iradesi yumağı belirdi.
"Efendim!" Dong Fang Yu Liang gözlerinde yaşlarla secdeye kapandı.
Yıldız iradesi yavaşça başını salladı ve Dong Fang Yu Liang'a baktı: "Buraya gelebilmeniz üstün yeteneğinizi gösteriyor. Burası son salon değil ama mirasın sonu. Bu Gu formasyonunu mükemmelleştirebildiğin ve başarıyla etkinleştirebildiğin sürece, bu bilgelik yolu mirasını tamamen elde ettiğin ve benim bilgelik yolu Ölümsüz Gu'mu aldığın söylenebilir!"
"Efendim, kesinlikle elimden gelenin en iyisini yapacağım." Dong Fang Yu Liang yoğun bir dövüş ruhu gösterdi.
"Çabuk olmalısın, fazla zaman kalmadı." Yıldız başını kaldırıp gökyüzüne baktı.