Ebeveynsiz büyüyen Shi Yan'a büyük bir miras kalmıştı ve hayata karşı genel bir ilgisizlik besliyordu.
Kendini canlı hissettiği tek zaman, damarlarında adrenalin dolaştığı zamanlardı. Kısa sürede ekstrem sporların, bungyjumping, mağara dalışı ve skydiving'in ona en büyük heyecanı verdiğini keşfetti. Adrenalin ne kadar yüksekse, ölüme ne kadar yakınsa, kendini o kadar canlı hissediyordu.
Bir dalış macerasının felaketle sonuçlanmasının ardından, bilmediği bir diyarda bir ceset yığınının içinde uyandığında, şu anda sahip olduğu bedenin kendisine ait olmadığını çabucak fark etti.
Her köşede tehlikenin kol gezdiği ve ölümün sadece bir nefes uzakta olduğu bu yeni dünyayı keşfederken Shi Yan'ı takip edin; Shi Yan'ın kendini daha canlı hissedemeyeceği bir dünya.