Bölüm 24: Büyükbaba Jun'un İkilemi
Çevirmen Novel_Saga Editör: Novel_Saga
Küçük Ke aniden Büyükbaba Jun'un kapıda durduğunu fark etti. Şok olmuştu. Ancak, hemen kendini toparladı ve diz çökerek selam verdi. Ardından, "Bu hazineler Genç Efendi tarafından kumarda kazanıldı." dedi.
"Bu hazineleri o mu kazandı? Kazandı mı?" Jun Dede şaşkın bir ses tonuyla konuştu. Eğer yalnız olsaydı bu sözleri haykırırdı. Ancak, zihninde hala bir şüphe izi vardı. [Bu serseri ne zaman para kazanmaya başladı? Kumar oynamaya başladığından beri tek bir liang bile kazanmadı]. Büyükbaba Jun kumar oynayabileceği parayı cep harçlığıyla sınırlamamış olsaydı, Jun Mo Xie tüm Jun mal varlığını kumarda kaybedebilirdi. Ama şimdi, Jun Mo Xie böyle hazineler kazanmıştı...
"Ben gerçeği söylüyorum. Bu hazineler Genç Efendi tarafından kazanıldı. Bu hizmetçi asla sizin önünüzde yalan söylemeye cesaret edemez. Genç Efendi ayrıca üç milyon liang gümüş para kazandı. Sanırım tüm bunları Genç Efendi Li ve Genç Efendi Meng'den kazandı. Genç Efendi kütüphaneye gitmeden önce benden bu hazineyi ayarlamamı istedi," diye yanıtladı Küçük Ke hiç tereddüt etmeden.
Jun Mo Xie daha önce hiçbir şey kazanmadığı için Küçük Ke gururla doluydu. Ve şimdi, bu olağanüstü hazineleri kazanmıştı. Jun Mo Xie bir anda onun gözünde son derece yetenekli biri haline gelmişti. Hâlâ ustasından biraz korkuyordu. Ancak, şimdi onun kişiliğinde bir değişiklik olduğunu hissediyordu. En azından eskisi kadar iğrenç değildi.
"O serseri yine kütüphaneye mi gitti?" Jun Dede hoş bir şaşkınlık yaşadı. Sadece yeni bir sorunla uğraşmak zorunda kalmayacağı için değil, torunu kütüphaneye gittiği için de mutluydu. Boş gözlerle önüne baktı. Karşı konulmaz duygularla baş edemiyordu. Ateşi olmadığından emin olmak için titreyen elleriyle alnını yokladı. Ardından her şeyi doğru duyduğundan emin olmak için kulaklarını kontrol etti. Bundan sonra biraz rahatladığını hissetti.
"Pekâlâ. Döndüğünde gelip benimle buluşmasını söyle." Ardından Büyükbaba Jun, hizmetçi Yaşlı Pang ile birlikte odadan ayrıldı. Küçük Ke bir kez daha parayla baş başa kaldı. Hazinelerin değerini hesaplamaya devam etti, "Bu eşlik eden yeşimler en az yüz bin lianga satılabilir... bu boncuk ve bu değerli taş en az yüz elli bin lianga satılabilir... ve bu... bu gümüş paralarla birlikte... vay be..."
Jun Zhan Tian'ın kafası karışmış gibiydi. "Ne düşünüyorsun, Yaşlı Pang?" Geçtiğimiz ay boyunca torununun kişiliğinde meydana gelen değişikliği anlayamamıştı. Torunu ne planlıyordu? Ne yapmaya çalışıyordu?
"Genç Usta'nın kişiliğindeki değişikliklerin son derece olumlu olması dışında hiçbir şey bilmiyorum." Yaşlı Pang'in de kafası karışmış görünüyordu. Ancak Jun Mo Xie yüzünden Büyükbaba Jun'un herhangi bir karmaşayla uğraşmaması iyi bir şeydi.
"Mo Xie okumaya gerçekten meraklı görünüyor. Ne dersiniz, onu Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne göndereyim mi?" Jun Dede yüzünde umutlu bir ifadeyle sordu. Weng Xing Bilgi Enstitüsü krallığın bilginleri için önde gelen öğrenim yeriydi. Enstitüdeki öğretmen ve öğrencilerin toplam sayısı binden azdı. Tian Xiang krallığındaki yüz milyonlarca kişilik nüfus göz önünde bulundurulduğunda bu sayı çok azdı. Bu da sadece yüksek yetenek ve başarılara sahip kişilerin buraya girmeye hak kazandığı anlamına geliyordu. Krallık bu öğrencileri mezuniyetlerini tamamlar tamamlamaz işe alıyordu. Bununla birlikte, bu enstitüdeki öğrenciler mezuniyetlerini tamamlamak için büyük zorluklara maruz bırakılıyordu.
Weng Xing Bilgi Enstitüsü, krallığın âlimleri için altın bir yol olarak adlandırılabilirdi.
Gerekli yeteneğe sahip olmayan bir prens veya prensesin bile Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne girmesine izin verilmezdi.
Bu nedenle Jun Dede, Jun Mo Xie'nin yeni bir insan olduğuna gerçekten inanıyordu ve onu Weng Xing Enstitüsü'ne göndermeyi planlıyordu.
"Bunun oldukça zor olacağını düşünüyorum." [Jun Mo Xie Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne nasıl girebilir? Geçmişte enstitüye kabul edilen tüm kişiler birkaç yıl boyunca çalışmıştı. Bu enstitüye girmeye hak kazanan kişiler en tanınmış dâhilerdir. Peki, Jun Mo Xie bir ay boyunca okuduktan sonra enstitüye nasıl girebilir?]
Yaşlı Pang, Jun Dede'nin sorusuna açık bir şekilde cevap veremedi. Bu yüzden konuşmaya devam etti: "Weng Xing Enstitüsü Genç Usta için fazla bilgiçlik taslıyor. Ya oraya gider ve engellerle karşılaşırsa? Bence biraz daha beklemeli ve gözlemlemeliyiz."
"Hmmm... Mo Xie'nin Xuan Qi xiulian seviyesinin vasat olması çok talihsiz bir durum. İlahi Xuan Savaş Enstitüsü'ne girebilseydi harika olurdu. Jun ailesinin her nesli savaşlarda savaştı ve general oldu. Ailemiz de bilgiç bir adam yetiştirmiş olsaydı, bu olağanüstü olmaz mıydı?" Jun Zhan Tian bu meselenin üstesinden gelmenin kolay olmadığını fark etti. İmparator bile İkinci Prens Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne girerken Jun Dede'nin öfkesine katlanmak zorunda kalmıştı. Jun Dede her zaman bilginlerle ters düşmüştü.
Dahası, Jun Mo Xie'nin kişiliği...
"Yaşlı Pang, bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Mo Xie'nin geleceği için ne planlamalıyım? Onu okumaya göndermeli miyim? Ama torunumun böyle bir şey için tasarlandığını sanmıyorum. Onu orduda mı eğitmeliyim? Ama o da bunun için tasarlanmadı. Ne acıya ne de eğitime dayanabilir. Onu iş yapmaya mı göndermeliyim? Ama bana tabut alamayacak kadar para kaybetmesinden korkuyorum. Onu ölümü bekleyen bir serseri olarak bırakmaktan başka çarem kalmadı mı?" Jun Dede içini çekti ve şöyle dedi.
Yaşlı Pang hayal kırıklığına uğramış görünüyordu. Jun Zhan Tian'ı teselli etmeye çalıştı ve "Son zamanlarda Genç Usta'nın kişiliğinde değişiklikler oldu. Görünüşe göre kendisi bir şeyler başarmaya çalışıyor... ve yeni bir insan olmaya çalışıyor. O hala oldukça genç. Hiçbir şey için çok geç olduğunu düşünmüyorum."
"Bu tür ikiyüzlü bir rahatlıktan nefret ediyorum. Ve... bu konuda oldukça iyi olmaya başladın. Yaşlı Pang, bu sen olamazsın. Savaş alanında on binlerce adama karşı savaşan Pang Lie nerede?" Jun Zhan Tian kaşlarını çattı ve şöyle dedi.
Yaşlı Pang acı acı gülümsedi. [Bu sözleri söylemek istememiştim. Ama başka ne söyleyebilirdim ki? Her torun beraberinde yiyecek serveti getirir... ama sen torununa güvenemezsin mi demeliydim? Torununuzun hiçbir şekilde geliştirilemeyecek bir duvar lekesi olduğunu mu söylemeliydim? Ya da torununuzun kendisini tamamen mahvetmeden durmayacağını; sizin çabalarınız ve endişeleriniz ne olursa olsun... Bunu size söylemem mi gerekiyordu? Senden kafamı kesmeni isteseydim daha iyi olurdu].
Birden Yaşlı Pang bir şey hatırladı. Dedi ki, "Genç Efendi tek bir şekilde kurtarılabilir. O zaman Üstat onun için endişelenmek zorunda kalmaz."
"Ne şekilde? Hadi... çabuk söyle!" Jun Zhan Tian şaşırmıştı. Sadece öfkesini boşaltmaya çalışıyordu. İhtiyar Pang'in Jun Mo Xie'yi korumak için gerçekten bir yolu olduğunu tahmin etmemişti.
İhtiyar Pang tereddütlü bir tavırla, "Bu yolu uygulamak oldukça zor. Bence sekizinci seviye veya üzeri genç bir Xuan Canavarı satın almalıyız... Sonra da onu eğitmeliyiz..."
"Kesin şu saçmalığı! Uykunda mı konuşuyorsun, Yaşlı Tang? Bu yolun gerçekten mümkün olduğunu mu düşünüyorsun?" Jun Zhan Tian Yaşlı Pang'in sözünü kesti ve bağırdı.
Yaşlı Pang bir süre düşündü. Ardından, "İmkânsız!" dedi.
Jun Zhan Tian içini çekti ve "O zaman neden bundan bahsediyorsun?" dedi.
Xuan Canavarları, Xuan Xuan kıtasında özel bir tür yaşam gücüydü. Yüksek seviyeli bir Xuan Canavarı büyük bir güce sahipti. Sekizinci seviye bir Xuan Canavarının bir Gökyüzü Xuan Uzmanı ile adil bir şekilde dövüşebileceğine inanılıyordu. Dahası, dokuzuncu seviye bir Xuan Canavarı bir Ruh Xuan Uzmanı kadar güçlüydü.
Bu Xuan Canavarlarının da tıpkı insanlar gibi kendi hiyerarşileri vardı. Aslında, rütbeleri insanlardan bile daha katıydı. Özel yetenekli bir insan, Xuan Qi xiulian uygulaması kendisinden daha yüksek olan bir rakibe meydan okuyabilir ve onu yenebilirdi. Ancak, Xuan Canavarları için durum böyle değildi.
Dördüncü seviye ve altındaki Xuan Canavarları kolaylıkla vahşi hayvanlarla karşılaştırılabilirdi. Aslında, yıkıcı güçleri normal hayvanlarınkinden çok az daha fazlaydı. Xuan Canavarları sadece beşinci seviye ve üzerinde bazı özel yeteneklere sahip olmaya başladı. Ancak, altıncı ve yedinci seviyedeki Xuan Canavarları o kadar da kullanışlı değildi; özellikle de gençken. Ayrıca, bir Xuan Canavarı yetişkinliğe ulaştığında evcilleştirilemezdi. Birkaç Xuan Canavarının yetişkinliğe ulaşması onlarca yıl alırken, birkaçının yetişkinliğe ulaşması yüz yıl kadar sürüyordu! Bir yavrunun olgunlaşması için bu kadar uzun bir süre beklemenin ne anlamı vardı? Üstelik altıncı seviye bir Xuan Canavarı, Gümüş seviye bir Xuan Qi Uzmanı kadar güçlüydü. Bu nedenle, bu tür bir Xuan Canavarını bulmak daha kolaydı ve fiyatı da çok yüksek değildi.
Bununla birlikte, yedinci seviyeden sonraki Xuan Canavarları doğuştan gelen atılım niteliğine sahipti. Bu Xuan Canavarlarının bilgelikleri açısından insanlarla yarışabileceklerine inanılıyordu. Ayrıca, yavrularının gelişim sürecini son derece zorlaştıran ek bir yeteneğe de sahiptiler.
Çevirmen Novel_Saga Editör: Novel_Saga
Küçük Ke aniden Büyükbaba Jun'un kapıda durduğunu fark etti. Şok olmuştu. Ancak, hemen kendini toparladı ve diz çökerek selam verdi. Ardından, "Bu hazineler Genç Efendi tarafından kumarda kazanıldı." dedi.
"Bu hazineleri o mu kazandı? Kazandı mı?" Jun Dede şaşkın bir ses tonuyla konuştu. Eğer yalnız olsaydı bu sözleri haykırırdı. Ancak, zihninde hala bir şüphe izi vardı. [Bu serseri ne zaman para kazanmaya başladı? Kumar oynamaya başladığından beri tek bir liang bile kazanmadı]. Büyükbaba Jun kumar oynayabileceği parayı cep harçlığıyla sınırlamamış olsaydı, Jun Mo Xie tüm Jun mal varlığını kumarda kaybedebilirdi. Ama şimdi, Jun Mo Xie böyle hazineler kazanmıştı...
"Ben gerçeği söylüyorum. Bu hazineler Genç Efendi tarafından kazanıldı. Bu hizmetçi asla sizin önünüzde yalan söylemeye cesaret edemez. Genç Efendi ayrıca üç milyon liang gümüş para kazandı. Sanırım tüm bunları Genç Efendi Li ve Genç Efendi Meng'den kazandı. Genç Efendi kütüphaneye gitmeden önce benden bu hazineyi ayarlamamı istedi," diye yanıtladı Küçük Ke hiç tereddüt etmeden.
Jun Mo Xie daha önce hiçbir şey kazanmadığı için Küçük Ke gururla doluydu. Ve şimdi, bu olağanüstü hazineleri kazanmıştı. Jun Mo Xie bir anda onun gözünde son derece yetenekli biri haline gelmişti. Hâlâ ustasından biraz korkuyordu. Ancak, şimdi onun kişiliğinde bir değişiklik olduğunu hissediyordu. En azından eskisi kadar iğrenç değildi.
"O serseri yine kütüphaneye mi gitti?" Jun Dede hoş bir şaşkınlık yaşadı. Sadece yeni bir sorunla uğraşmak zorunda kalmayacağı için değil, torunu kütüphaneye gittiği için de mutluydu. Boş gözlerle önüne baktı. Karşı konulmaz duygularla baş edemiyordu. Ateşi olmadığından emin olmak için titreyen elleriyle alnını yokladı. Ardından her şeyi doğru duyduğundan emin olmak için kulaklarını kontrol etti. Bundan sonra biraz rahatladığını hissetti.
"Pekâlâ. Döndüğünde gelip benimle buluşmasını söyle." Ardından Büyükbaba Jun, hizmetçi Yaşlı Pang ile birlikte odadan ayrıldı. Küçük Ke bir kez daha parayla baş başa kaldı. Hazinelerin değerini hesaplamaya devam etti, "Bu eşlik eden yeşimler en az yüz bin lianga satılabilir... bu boncuk ve bu değerli taş en az yüz elli bin lianga satılabilir... ve bu... bu gümüş paralarla birlikte... vay be..."
Jun Zhan Tian'ın kafası karışmış gibiydi. "Ne düşünüyorsun, Yaşlı Pang?" Geçtiğimiz ay boyunca torununun kişiliğinde meydana gelen değişikliği anlayamamıştı. Torunu ne planlıyordu? Ne yapmaya çalışıyordu?
"Genç Usta'nın kişiliğindeki değişikliklerin son derece olumlu olması dışında hiçbir şey bilmiyorum." Yaşlı Pang'in de kafası karışmış görünüyordu. Ancak Jun Mo Xie yüzünden Büyükbaba Jun'un herhangi bir karmaşayla uğraşmaması iyi bir şeydi.
"Mo Xie okumaya gerçekten meraklı görünüyor. Ne dersiniz, onu Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne göndereyim mi?" Jun Dede yüzünde umutlu bir ifadeyle sordu. Weng Xing Bilgi Enstitüsü krallığın bilginleri için önde gelen öğrenim yeriydi. Enstitüdeki öğretmen ve öğrencilerin toplam sayısı binden azdı. Tian Xiang krallığındaki yüz milyonlarca kişilik nüfus göz önünde bulundurulduğunda bu sayı çok azdı. Bu da sadece yüksek yetenek ve başarılara sahip kişilerin buraya girmeye hak kazandığı anlamına geliyordu. Krallık bu öğrencileri mezuniyetlerini tamamlar tamamlamaz işe alıyordu. Bununla birlikte, bu enstitüdeki öğrenciler mezuniyetlerini tamamlamak için büyük zorluklara maruz bırakılıyordu.
Weng Xing Bilgi Enstitüsü, krallığın âlimleri için altın bir yol olarak adlandırılabilirdi.
Gerekli yeteneğe sahip olmayan bir prens veya prensesin bile Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne girmesine izin verilmezdi.
Bu nedenle Jun Dede, Jun Mo Xie'nin yeni bir insan olduğuna gerçekten inanıyordu ve onu Weng Xing Enstitüsü'ne göndermeyi planlıyordu.
"Bunun oldukça zor olacağını düşünüyorum." [Jun Mo Xie Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne nasıl girebilir? Geçmişte enstitüye kabul edilen tüm kişiler birkaç yıl boyunca çalışmıştı. Bu enstitüye girmeye hak kazanan kişiler en tanınmış dâhilerdir. Peki, Jun Mo Xie bir ay boyunca okuduktan sonra enstitüye nasıl girebilir?]
Yaşlı Pang, Jun Dede'nin sorusuna açık bir şekilde cevap veremedi. Bu yüzden konuşmaya devam etti: "Weng Xing Enstitüsü Genç Usta için fazla bilgiçlik taslıyor. Ya oraya gider ve engellerle karşılaşırsa? Bence biraz daha beklemeli ve gözlemlemeliyiz."
"Hmmm... Mo Xie'nin Xuan Qi xiulian seviyesinin vasat olması çok talihsiz bir durum. İlahi Xuan Savaş Enstitüsü'ne girebilseydi harika olurdu. Jun ailesinin her nesli savaşlarda savaştı ve general oldu. Ailemiz de bilgiç bir adam yetiştirmiş olsaydı, bu olağanüstü olmaz mıydı?" Jun Zhan Tian bu meselenin üstesinden gelmenin kolay olmadığını fark etti. İmparator bile İkinci Prens Weng Xing Bilgi Enstitüsü'ne girerken Jun Dede'nin öfkesine katlanmak zorunda kalmıştı. Jun Dede her zaman bilginlerle ters düşmüştü.
Dahası, Jun Mo Xie'nin kişiliği...
"Yaşlı Pang, bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Mo Xie'nin geleceği için ne planlamalıyım? Onu okumaya göndermeli miyim? Ama torunumun böyle bir şey için tasarlandığını sanmıyorum. Onu orduda mı eğitmeliyim? Ama o da bunun için tasarlanmadı. Ne acıya ne de eğitime dayanabilir. Onu iş yapmaya mı göndermeliyim? Ama bana tabut alamayacak kadar para kaybetmesinden korkuyorum. Onu ölümü bekleyen bir serseri olarak bırakmaktan başka çarem kalmadı mı?" Jun Dede içini çekti ve şöyle dedi.
Yaşlı Pang hayal kırıklığına uğramış görünüyordu. Jun Zhan Tian'ı teselli etmeye çalıştı ve "Son zamanlarda Genç Usta'nın kişiliğinde değişiklikler oldu. Görünüşe göre kendisi bir şeyler başarmaya çalışıyor... ve yeni bir insan olmaya çalışıyor. O hala oldukça genç. Hiçbir şey için çok geç olduğunu düşünmüyorum."
"Bu tür ikiyüzlü bir rahatlıktan nefret ediyorum. Ve... bu konuda oldukça iyi olmaya başladın. Yaşlı Pang, bu sen olamazsın. Savaş alanında on binlerce adama karşı savaşan Pang Lie nerede?" Jun Zhan Tian kaşlarını çattı ve şöyle dedi.
Yaşlı Pang acı acı gülümsedi. [Bu sözleri söylemek istememiştim. Ama başka ne söyleyebilirdim ki? Her torun beraberinde yiyecek serveti getirir... ama sen torununa güvenemezsin mi demeliydim? Torununuzun hiçbir şekilde geliştirilemeyecek bir duvar lekesi olduğunu mu söylemeliydim? Ya da torununuzun kendisini tamamen mahvetmeden durmayacağını; sizin çabalarınız ve endişeleriniz ne olursa olsun... Bunu size söylemem mi gerekiyordu? Senden kafamı kesmeni isteseydim daha iyi olurdu].
Birden Yaşlı Pang bir şey hatırladı. Dedi ki, "Genç Efendi tek bir şekilde kurtarılabilir. O zaman Üstat onun için endişelenmek zorunda kalmaz."
"Ne şekilde? Hadi... çabuk söyle!" Jun Zhan Tian şaşırmıştı. Sadece öfkesini boşaltmaya çalışıyordu. İhtiyar Pang'in Jun Mo Xie'yi korumak için gerçekten bir yolu olduğunu tahmin etmemişti.
İhtiyar Pang tereddütlü bir tavırla, "Bu yolu uygulamak oldukça zor. Bence sekizinci seviye veya üzeri genç bir Xuan Canavarı satın almalıyız... Sonra da onu eğitmeliyiz..."
"Kesin şu saçmalığı! Uykunda mı konuşuyorsun, Yaşlı Tang? Bu yolun gerçekten mümkün olduğunu mu düşünüyorsun?" Jun Zhan Tian Yaşlı Pang'in sözünü kesti ve bağırdı.
Yaşlı Pang bir süre düşündü. Ardından, "İmkânsız!" dedi.
Jun Zhan Tian içini çekti ve "O zaman neden bundan bahsediyorsun?" dedi.
Xuan Canavarları, Xuan Xuan kıtasında özel bir tür yaşam gücüydü. Yüksek seviyeli bir Xuan Canavarı büyük bir güce sahipti. Sekizinci seviye bir Xuan Canavarının bir Gökyüzü Xuan Uzmanı ile adil bir şekilde dövüşebileceğine inanılıyordu. Dahası, dokuzuncu seviye bir Xuan Canavarı bir Ruh Xuan Uzmanı kadar güçlüydü.
Bu Xuan Canavarlarının da tıpkı insanlar gibi kendi hiyerarşileri vardı. Aslında, rütbeleri insanlardan bile daha katıydı. Özel yetenekli bir insan, Xuan Qi xiulian uygulaması kendisinden daha yüksek olan bir rakibe meydan okuyabilir ve onu yenebilirdi. Ancak, Xuan Canavarları için durum böyle değildi.
Dördüncü seviye ve altındaki Xuan Canavarları kolaylıkla vahşi hayvanlarla karşılaştırılabilirdi. Aslında, yıkıcı güçleri normal hayvanlarınkinden çok az daha fazlaydı. Xuan Canavarları sadece beşinci seviye ve üzerinde bazı özel yeteneklere sahip olmaya başladı. Ancak, altıncı ve yedinci seviyedeki Xuan Canavarları o kadar da kullanışlı değildi; özellikle de gençken. Ayrıca, bir Xuan Canavarı yetişkinliğe ulaştığında evcilleştirilemezdi. Birkaç Xuan Canavarının yetişkinliğe ulaşması onlarca yıl alırken, birkaçının yetişkinliğe ulaşması yüz yıl kadar sürüyordu! Bir yavrunun olgunlaşması için bu kadar uzun bir süre beklemenin ne anlamı vardı? Üstelik altıncı seviye bir Xuan Canavarı, Gümüş seviye bir Xuan Qi Uzmanı kadar güçlüydü. Bu nedenle, bu tür bir Xuan Canavarını bulmak daha kolaydı ve fiyatı da çok yüksek değildi.
Bununla birlikte, yedinci seviyeden sonraki Xuan Canavarları doğuştan gelen atılım niteliğine sahipti. Bu Xuan Canavarlarının bilgelikleri açısından insanlarla yarışabileceklerine inanılıyordu. Ayrıca, yavrularının gelişim sürecini son derece zorlaştıran ek bir yeteneğe de sahiptiler.